Araştırmanın orijinalini Londra Borsası, başta Britanya olmak üzere Avrupa’nın tamamında, Afrika’da, İtalya gibi ülkelerde yapıyor. Genel hedef “gizli değerleri” ortaya çıkarmak. Tabii ki geleceğe dönük gelişim ve yatırım fırsatları yaratmak ve şirketlerin devamlılığını sağlamak için… Türkiye’de de bu araştırma TÜRKONFED ve Londra Borsası iş birliği ile yapılıyor. Aslında araştırmaya “Türkiye’nin yükselen liderleri” adı verilmiş. Ben ekonominin “dinamik şirketleri” olarak da tanımlıyorum. Yüksek büyüme hızı yakalayan, yurtdışına entegre, yeni bir ekonominin şirketleri onlar. Fakat böyle devam edip edemeyecekleri bundan sonra onların yapacaklarına ve verilen desteklere bağlı… Onlar Türkiye ekonomisini geleceğe bağlayan güçler aslında…

TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, “Türkiye’nin Yükselen Liderleri araştırması, sektörlerinde lider özelliği gösteren bu şirketlerin, gelecekte bu potansiyellerini sürdürdükleri takdirde ülke ekonomisi için nasıl bir değer yaratma potansiyeline sahip olacaklarının fotoğrafını çekiyor” diyor. Londra Borsası niye böyle bir araştırma ve böyle bir organizasyonu gerçekleştiriyor? Çünkü geleceğin ekonomik gücünü bu “yeni dinamik” şirketler yaratacak. Rekabet gücünü onlar oluşturacak. Onlarla birlikte olmak, aslında gücü de elde tutmak… O zaman kendi “dinamik” şirketlerimizin yani “Geleceğin Liderleri”nin kıymetini bilmeliyiz.

Londra Borsası’nın yenilikçi küçük ve orta ölçekli firmalara destek vermek amacıyla yürüttüğü ELITE programı kapsamında yapılan araştırma; İngiltere, AB Ülkeleri ve Afrika’nın ardından Türkiye’de de yapıldı. Araştırma kapsamında son 3 yılda sürekli yüksek büyüme gösteren ilk 100 şirketten oluşan “Türkiye’nin İlham Veren Şirketleri” ile 69 şirketten oluşan “Türkiye’nin İlham Veren Bilişim Şirketleri” de belirlendi.

Araştırmanın özeti

Bir özet yapmam gerekirse can alıcı nokta araştırmaya göre Türkiye’nin İlham Veren Şirketleri listesine giren 100 şirket, 2013 ve 2016 yılları arasında Türkiye’nin aynı dönemdeki GSYH artış hızının 2 katı üzerinde büyüme göstermiş; 2016 yılında istihdamlarını bir önceki yıla göre yüzde 7,40 oranında artırdı. Üç yıllık bileşik büyüme hızına bakıldığında ise Türkiye genelindeki yıllık istihdam artışının yaklaşık 4 kat üzerinde bir performans sergileyen bu şirketlerin, önümüzdeki 3 yıl içerisindeki stratejik önceliklerinde yüzde 52 ile yeni tesis yatırımı ilk sırada yer almış.

Bilişim şirketleri ayrı

Araştırmada bilişim şirketleri ayrı ele alınmış… Yani aslında toplamda 100 diğerler sektörler, 69 bilişim olmak üzere listede 169 şirket var. Ayrı sıralama yapılmasının nedeni ‘bilişim şirketlerinin hızı’… Onlar o kadar hızlı ki eğer sıralamaya katılsalar başka şirketlere yer kalmayacak. Bu bile tek başına ekonominin gelişen dinamik unsurları ile ilgili önemli bir ipucu veriyor aslında. “Türkiye’nin İlham Veren Bilişim Şirketleri” listesinde bilişim sektöründe faaliyet gösteren ve sürekli büyüyen 69 bilişim firması yer aldı. Cirosu 1 milyar TL’nin altında olan şirketler arasından, net satışları üç dönem yıllık bileşik büyüme oranına göre belirlenen Türkiye’nin Yükselen Liderleri, büyümeden istihdama sektör ve ülke ortalamalarının üstünde artış kaydetmeleriyle öne çıkıyor.

Lider özellikleri çok yüksek

Türkiye’nin Yükselen Liderleri araştırması yazarı Burak Koçer ise araştırma ile ilgili şu kritik noktalara dikkat çekiyor: “Finansal ölçek olarak KOBİ kategorisinin ötesine geçen bu şirketlerin piyasaya yeni bir yön verme eğilimleri, yerleşmiş bir modelle mevcut ekonomik sistemin devamını sağlayan dev şirketlerden daha yüksek. Bu nitelikleriyle özellikle de belirsizlik algısının yüksek olduğu dönemlerde, yeni atılımlarla ekonomiye canlılık kazandırıyorlar. Üstelik katkıları sadece kendi başarılarıyla da sınırlı değil. Birkaç adım ötesinde oldukları KOBİ’ler için de yol gösterici birer rol modeli teşkil ediyorlar. Türkiye’nin Yükselen Liderleri toplam 65 patent ve 3 bin 776 tescilli markayı elinde bulunduruyor. Yükselen Liderler AB araştırmasına göre ise AB ülkelerindeki 1000 şirket için bu oran toplam 4 bin 884 patent ve 2 bin 877 tescilli markaya ulaşıyor. Bu karşılaştırma, fikri mülkiyet haklarında, Türk ekonomisindeki yapısal dönüşüm ihtiyacını destekleyen bir tablo ortaya koyuyor.”

Kaynak

Paylaş